30 Ekim 2013 Çarşamba

Döndüm :)

Döndüm sevgili okurlarım. Bir çok güzel anıyla, hiç unutamayacağım maceralarımla Tayland' dan döndüm. Hepsini sizinle paylaşmak için sabırsızlanıyorum. Ama önce iş yerinde okunması gereken mailler, yapılması gereken birikmiş işler, evde çamaşırlar, yerleştirme, kışlık kıyafetleri çıkarma işleri maalesef beni bekler :) Ama bloğumu da özlemişim. Bir şeyler yazmadan gidemedim şimdi :) Siz de yazılarımı bekleyin olur mu? Hepinizi öpüyorum.

Cumhuriyetimizin 90. yaşı kutlu olsun!


Cumhuriyetimizin 90. yılını tüm kalbimle ve içtenlikle kutluyorum. Bize bu günleri yaşatan Mustafa Kemal Atatürk' e, sevgili Ata'mıza minnetimizi ne kadar dile getirsek az. Cumhuriyetin ve vatanımızın ilelebet bekçileriyiz...

15 Ekim 2013 Salı

11 Ekim 2013 Cuma

Ben bi gidip gelcem :)

Sevgili okurlarım, bilmiyorum çok musunuz az mı ama size haber vermeden gidemedim. Sizi ihmal ettiğimi düşünün istemedim. Yaz bitti; herkes tatile gitti, geldi... Ama ben daha şimdi gidicem. Gelince size bol bol tatil anılarımı yazıcam. İnternetim olmayacağı için bloğuma 30 Ekim'e kadar bir şeyler yazamayacağım. Bu arada beni özlerseniz sevinirim :) Hepinize iyi bayramlar diliyoruuuuum :)

8 Ekim 2013 Salı

Çılgın Hırsız - 2

Pazar günü kociş ile pazar tembelliğini sonuna kadar yapıp, tadını çıkarttıktan sonra; mayıştık kaldık bir dışarı çıkalım yahu dedik. Mayışma halinden kurtulamayınca, e bari mayışmaya devam edebileceğimiz bir şey yapalım dedik ve sinemaya gittik. Tesadüfen girdiğimiz Çılgın Hırsız - 2 animasyonu tam anlamıyla çok eğlenceli, komik ve üç boyutlu olduğu için benden 10 puanı kaptı :) Büyüklerinde rahatça gidip eğlenebileceği bu filmi herkese tavsiye ederim. Hatta dedik yaa biz bunun birincisine niye gitmemişiz kiii... Güneş'e dedim hemen indirecek evde izliycez :) Bence üçü de çıksın :)
Tüm resimler çok eğlenceli. Hangi birini buraya koyacağımı şaşırdım :) At kuyruklu minik kız harika bir tipleme olmuş :)
Bu sarı tiplere bayıldım.Çok şapşallar!!! 

4 Ekim 2013 Cuma

Dondurmalı irmik helvası...

Bu günlerde biraz sıkılıyorum nedense. O yüzden midir nedir kendimi mutfağa verdim. Bu da insana kilo olarak geri geliyor tabiki :) Bu sefer canım daha da çok sıkılıyor. Hiç bir derdim yok, sorunum yok Allah' a şükür. Kışın gelmesi beni üzdü sanırım :) Havaların soğumasına alışamadım. Sabah hafif karanlıkta uyanmak ve tüm gün ofiste çalıştıktan sonra akşam gene karanlıkta işten çıkmak beni bu aralar nedense eskisinden daha fazla bunaltır oldu. Çalıştığım ofisi sevmediğimden olabilir mi? Yada ofiste çalışan tek bayan ben olmamdan; sevdiğim arkadaşlarımın bir bir istifa etmesinden ve benim de hayatımda istediğim değişikliği bir türlü gerçekleştiremememden ve hep hıh şimdi oldu dediğim anda oluvermemesinden... Neyse saçma sapan derdimi anlattım :) Halbuki postun konusu dondurmalı irmik helvasıydı değil mi?
Eşim çok sevdiği için dün yaptım. Ama benim evdeki kaseler bu iş için pek uygun değil. O yüzden şekli daha güzel olabilirdi tabisi :) Bunun için çok büyük olmayan yuvarlak kaseler daha uygun. Herkesin evinde olan bu aletlerden de nedense benim evde yok.
Bu aralar bir de altı kişilik kahvaltı takımı alasım var. Aslında takım olmasını istemiyorum. Tek istediğim altı tane dikdörtgen beyaz tabağı olsun, ve şık servis tabakları. Paşabahçeden toparlamayı düşünüyorum. Kendimde o enerjiyi bulduğumda...
Ve bir de yağmur çizmesi alasım var. Şu kareli kareli, kahverengili, siyahlı olanlarından... Koton da harcamam gereken seksen liralık çekim var bir de...Ama bunları alacak, harcayacak enerjim yok nedense...Halbuki tatil de çok yaklaşmışken.... İşte bunlarda ordan burdan oldu... Sıkılırsanız siz tarifi alın kaçın :)
Dondurmalı İrmik Helvası'nın da tarifi verilmez aslında. Herkesin bir irmik helvası tarifi vardır genelde. Ama işte buda benim ki olsun. Maksat muhabbet. Ben Güneş'le ikimize yaparken çeyrek ölçü kullanıyorum. O bile artıyor...

Dondurmalı İrmik Helvası
Malzemeler
2 su bardağı irmik
1 su bardağı toz şeker
1 su bardağı su
1 su bardağı süt
1 çay bardağı sıvı yağ
1 çorba kaşığı tere yağ
Damak zevkinize göre size kalmış miktarda dolmalık fıstık, yada kırılmış fındık
Yapılışı
  • Sıvı yağı ve tereyağını geniş bir tencerede eritiyoruz.
  • İrmiği koyuyoruz.
  • Rengi pembe oluncaya kadar kavuruyoruz.
  • Şekeri ekleyip kavurmaya devam ediyoruz.
  • Fıstığı ekliyoruz biraz daha kavurup su ve sütü ekliyoruz.
  • Sonra hızlı hızlı karıştırıyoruz. Helva kaşığın etrafında toplanmaya başlayınca kıvamı olmuş demektir.
  • Yuvarlak bir kaseyi ıslatıp bir kaşık yardımıyla helvayı kasenin içine ortası boşluk kalacak şekilde koyuyoruz. Ortada ki boşluğa sade dondurmayı koyuyoruz. Üstünü irmik ile kapatıp, bir tabağa ters çeviriyoruz. Üzerine arzu ederseniz tarçın ekleyebilirsiniz.
  • Afiyet olsun...
Not: Sütü ve suyu eklerken tencere çok kızgın olduğu için, tencerede cosss etkisi yaratıyor ve her yere biraz sıçrıyor :) O yüzden bu işlemi tencerenizi temiz lavabonuzun içine koyarak yapmanızı tavsiye ederim :)
Bir de biz kırık fındık kullanıyoruz. Bence en güzel böyle oluyor :)

Malavita : Belalı Tanık

Çarşamba günü eşimle işten gelince evde sallandık durduk. Sohbet falan ettik. Yemek de vardı. Acıkınca ısıtırız diye bekliyordum. Saat oldu sekiz. Güneş dedi, ben bugün sıkıldım hadi dışarıda yiyelim; şiş house a gidelim; sonra da her zamanki klasik sonu yaptık :) Sinemaya gittik. İşin kötüsü girecek bir film de bulamadık. Ama illa da bir filme girmek için zorladık kendimizi. Bilet satan kadının da yönlendirmesiyle Malavita'yı seçtik.
Malavita mafyayı ispiyonladığı için polis tarafından korunan ve sürekli yer değiştirip duran bir ailenin hayatını anlatıyor. Ailenin her bir üyesi de bir birinden feci bela. Sürekli belalı işlere bulaşıyorlar. İşte bu olayların hepsine de tanık sevimli bir köpecik var. İsmi Malavita...
Yani böyle biraz saçma, çocuksu ve düşünmeden izlemek için gidilebilir de demiyim şimdi. O halde de pek tavsiye etmiyorum. Siz en iyisi bu filmi tv de bedava çıkarsa izleyin, yani işiniz yoksa :)
Sevgiler :) Herkesin hafta sonu bu soğuk havaya rağmen güzel geçsiiiin

2 Ekim 2013 Çarşamba

Kahvaltı keki :)

Sabahları işe kahvaltımı yanımda götürmeye çalışıyorum. Her gün peynir , domates, ekmek üçlüsünden gına gelen bana dün akşam on sularında estiler...Kalktım atmasyon tuzlu kek yaptım :) Çok güzel oldu, hem de çok pratik tavsiye ederim :)

Tuzlu Kek

3 yumurta
Bir su bardağı yoğurt
3/4 su bardağı zeytin yağı
1 çay kaşığı kırmızı pul biber
1 çay kaşığı tuz
2 adet yeşil biber (ince ince doğradım)
150 gr kadar beyaz peynir (küçük parçalara ayırdım)
Annemin verdiği patlıcan kurusundan 1 avuççuk :) (sıcak suda yumuşattıktan sonra küçük küçük dilimledim)
Yarım su bardağı dilimlenmiş siyah zeytin
Kabartma tozu
Alabildiği kadar un

Önce yumurtaları çırptım. Sonra yoğurdu ve zeytinyağını ekleyip çırptım. Sonrada diğer malzemeleri ekledim. En sonda normal kek kıvamı olana kadar un ekledim. Kalıbımı yağlayıp, kek hamurunu döktüm ve üzerine çörek otu serpiştirdim. Önceden ısıttığım 190 derece fırına attım :) Üstü nar gibi kızarınca soğumasını bekleyip kalıptan pıt diye çıkardım :) Biraz öncede kahvaltıda afiyetle yedim :)