27 Mart 2014 Perşembe

Pinterestten Seçtiklerim...

Bu yayınlarımı seviyor musunuz bilmiyorum ama ben çok seviyorum :) Unutmuyorum. Aklıma geliyor bazen uyguluyorum. Güzel bir arşiv oluyor bana da :) Mesela artık kurabiyelerimi hep ölçü kabı ile şekillendiriyorum. Hepsi aynı büyüklükte ve eşit pişmiş oluyor böylece...İşte bir takım böyle faydaları oluyor :) Bunlar da yeni seçtiklerim. Umarım hem size hem bana faydalı olur :) Daha önce pinterestten seçtiğim fikirlere bloğumun sağında yer alan İlginç Fikirler linkimden ulaşabilirsiniz :)
Bu kalıpdan ben de de var. Tantitoni den almıştım ve hala da satılıyor:) Harika bir şekli oluyor keklerimin. Her biri ayrı lezzette 8 parça kek yapabilirsiniz isterseniz. Hem muffin kalıplarına tek tek dökmek yerine bu çok daha pratik :)
Çok güzel görünüyor değil mi bu elmalı güller...Benim çok hoşuma gitti. Belki bir gün işimize yarar. Dursun bir kenarda şimdilik...
 Bu fikri TV de de izlemiştim. Çok hoşuma gitmişti. Fotoğrafını görünce hemen paylaşmak istedim. Çikolata kaseler. Üstelik yapımı da aslında çok kolay. TV de izlediğim yapılış şeklini anlatacak olursam; ilk önce balonları ne kadar büyüklükte kase istiyorsanız ona göre şişiriyorsunuz. Sonra çikolatayı geniş ve derin bir kapta benmari usulü eritiyorsunuz. Balonu yarısına kadar batırıp bir tepsiye koyuyorsunuz ve 1 saat dolapta bekletiyorsunuz. 1 saat sonra balonları tekrar aynı yerine kadar çikolataya batırıp tekrar 1-2 saat buzdolabında bekletiyorsunuz. Sonra balonları söndürüyorsunuz. Alın size çikolata kase :) Yazın dondurma ikram etseniz kim bayılmazki bu kaselere :) Ama ben bu benmari erimiş çikolata arttığında ne yapacağımı bilmiyorum. Donup tekrar erise ne olur mesela...Bunlardan çekindiğim için biraz uzak duruyorum bu çikolata eritme işine...Var mı fikri olan yada bu konuda bir şeyler yapan? Yorumlarınızı bekliyorum :)
 Aslında bu genelde bilinen bir fikir...Sosisli makarna pişirmek isterseniz, bu yolu deneyebilirsiniz. Bence çok güzel görünüyor...

26 Mart 2014 Çarşamba

Sosisli Milföy Börek

Ne sosis ne milföy yararlı değildir biliyorum. Ama kardeş seviyorsa bazen akla gelir ve sürpriz yapılabilir :) Ani misafirler içinde idealdir bir de :)

Sosisli Milföy Börek (20 adet)
Malzemeler:
10 adet milföy
20 adet parmak sosis
1 yumurta sarısı
Yapılışı:
10 adet milföyü kıvrılabilecek duruma gelene dek eritelim.
Her bir milföyü ortadan ikiye keselim
Her bir kesik milföyü bir sosise saralım
Yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizip, üzerlerine yumurta sarısı sürelim
Önceden ısıtılmış 200 derece fırına sürüp kızarana kadar pişirelim.

Afiyet olsun...

Ev yoğurdunda yeni dönem :)

Daha önce AOÇ Yoğurt Yap yazımda size AOÇ' nin 3 kg lık inek yoğurt yap setlerinden alarak yoğurdumu evde yapmaya başladığımı yazmıştım. Sanırım o zamandan beri de eve hazır yoğurt mecbur kalarak 1 veya 2 kere aldım. Artık o kadar alıştık ki bunun tadına hazır yoğurdu yiyemez olduk. Ben bir kere de 1 litre AOÇ günlük sütten yoğurt yapmaya çalıştım ama tutturamadım. Dedim sonra işte bu yoğurt setleri ne güzel oluyor maceraya gerek yok. İşte o yoğurdu yapmadan önce internetten bir baktım insanlar nasıl yoğurt yapıyorlar diye? Ve gördüm ki neredeyse hiç kimse yoğurdunu tencerede yapmıyor. Küçük cam kaplarda yapıyor. Çünkü her yeni cam kabı açtığınızda yeni mayalanmış taze yoğurt yiyor gibi oluyorsunuz. Yoğurdunuz ekşimiyor, sulanmıyor ya da bozulmuyor... Ben her ikisini de denemiş biri olarak tencerede yapılan yoğurttan çok daha güzel olduğunu söyleyebilirim cam kavanozlarda yapılan yoğurtların...
Gene yoğurdumu eski yazımda anlattığım gibi mayalıyorum. Ancak bu sefer uygun sıcaklıkta mayayla karıştırdığım sütlü maya karışımını 250 ml. ve 500 ml'lik cam kavanozlara paylaştırıyorum. Cam kavanozlara paylaştırırken huni kullanıyorum ve sütü hiç bir yere dökmüyorum böylece. Tüm kavanozların ağzını kapatıyorum. Hepsini bir tepsiye koyup önce sofra bezine sarıyorum. Sonra üstüne battaniye örtüp 4 saat bekletiyorum. Sonra da buz dolabına kaldırıyorum. 8 saat buzdolabında hiç dokunmadan duruyorlar ve sonra afiyet olsun :) Canı isteyen bir kavanozunu alıp yiyor dolaptan :)
NOT: Cam kavanozlarım tantitonidir :) Sütlü tatlı servisi için de eğer boş olurlarsa kendilerini kullanmayı planlıyorum...Buzlu içecek bile ikram edilebilir. Son zamanlarda bir çok kafede içecekler bardak yokmuş gibi kavanozlarla ikram ediliyor niyeyse :)

25 Mart 2014 Salı

En son o gitti

İsminden hüzünlü bir şey anlatacağımı mı sandınız?Yanıldınız :) Kendisi eğlenceli bir Ankara Devlet Tiyatrosu oyunudur. Oyun birbirlerini çok seven, ne yapsa güvenen, bir tek kötü söz söylememiş, karı koca,Kiraz ile Mestan'ın hikayesi. Nasıl böyle mutlular, nasıl iyi anlaşıyorlar, mutlu evliliğin sırrı nedir? İyi kalpli ve temiz bir insan olursan, kalbin kötü değilse, işin sonu hep iyi biter... Bunu anlatmış şarkılarla türkülerle...Eğlenceli bir oyun, ben müzikli oyunları severim zaten...Hiç bir tiyatroya gitmeyin diyemem. Buna hiç demem. Ama biraz daha dolu dolu bir oyun olabilirdi sanki. Bazı şeyleri çıkarsalar çocuk oyunu da olabilirmiş :) Tiyatroların yaz tatiline girmesine çok az kaldı. Bu dar zamanı değerlendirip, gitmek istediğiniz oyunlara biran önce gidin bence. Seneye oyun belki oynar belki oynamaz...
İşte bunlarda Kiraz ile Mestan
Buda oyundan bir kare. Şu öndeki saçları örgülü kızı izlemek bana ayrı bir zevk verdi nedense. herkes çok iyi sanatçıydı tabi ama onda bir şeytan tüyü vardı sanki :)

Haşlama Et

En çok sevdiğim yemeklerden biridir et haşlama. Ne etinde ne sebzesindedir ama gözüm. Suyunu bol limonla kaşıklamayı pek severim. Annem çok güzel yapar. Geçenlerde aklımdan geçti. Öğrendim annemden yaptım.  Hem çok lezzetli hem de çok kolay. Ben tefal clipsoyla 30 dakika pişirdim. Siz kendi düdüklünüzün et pişirme süresine göre pişirin. Bu arada söylemeden edemeyeceğim, tefal clipso edinmenizi tavsiye ederim. Evet biraz tuzlu olabilir ama bazen çok güzel kampanyalar olabiliyor. Mesela ben alırken bu clipso 400 tl idi.(Yaklaşık 8 sene evvel). Ama bunu alana yanında Rowenta Epilasyon aleti (199 tl) Rowenta Epilasyon aletinin hediyesi bir valiz (oldukça kaliteli, hala yeni gibi) vardı. Birde her 400 tl ye kocaman bir tefal tencere ve tava hediyeydi :) Böyle komik bir alışveriş yapmıştım. Elim kolum dolu çıkmıştım dükkandan :) Bir de pahalı bile olsa emin olun çok kısa sürede yemeği pişirdiği için parasını çıkarıyordur bence :) Özellikle çalışan bayanlar için acaip bir zaman kazancı. Bütün yemekleri onda pişirmek istiyorsunuz zaten.
Haşlama et

Malzemeler
Yarım kilo dana incik(haşlamalık olarak kesilmiş)
1 orta boy havuç
2 orta boy patates
1 soğan
3-5 tane çekilmemiş karabiber
Üstünü kapatacak kadar sıcak su
2 kaşık zeytinyağı
Tuz

Yapılışı
Düdüklünüzü zeytinyağıyla ocakta kızdırın
İçine etlerinizi atıp, ocağın altnı açarak etlerinizi mühürleyin
Etler hafif kızarıp suyunu salmadan içine soyup 4' e böldüğünüz patatesleri, 4-5 e böldüğünüz havuçları ve bir soğanı bütün olarak koyun ve üzerini kapatacak kadar sıcak su dökün.
Karabiber toplarını atıp, düdüklünüzün kapağını kapatıp pişirin (Tefal clipso 30 dakika)
Düdüklünüzün altını kapatın ve havası çıkana kadar bekleyin
Havası çıkınca ağzını açıp tuzunu ekleyin ve 5 dakika daha altını açarak etlerin tuzu çekmesini sağlayın.
Yemeğimiz hazır. Afiyet olsun...
Servis önerisi: Limon ve karabiberle süper oluyor :)
NOT: Yemek bitip yemeğin suyu artarsa suyunu süzüp et suyu olarak kullanabilirsiniz. O an ihtiyacınız yoksa dipfirize atıp sonra da kullanabilirsiniz. Annemden öğrendim :)

24 Mart 2014 Pazartesi

Zeytinyağlı İç Bakla

Benim kocam çok sever iç bakla yemeğini...Kabuklarını sıyıra sıyıra yer, oyuncak eder :) Ben nasıl yapılır hiç bilmiyordum. Sağdan soldan araştırdım, kendime göre geliştirdim ve her yapışımda da süper sonuç elde ettim :)  Hem çok sağlıklı hem de yemesi zevkli bu yemeği belki çocuklarınız bile kabuklarından ayırma sevdasına sever :) Denemenizi öneririm.
Hatta dün biz 100. yıl semt pazarından alıp bir de dipfrize koyduk 5 kilo. Önce tüm baklaları yıkadık. Sonra kaynar suyun içine atıp 3-4 dakika haşladık ve hemen sonrasında da soğuk suya tutarak şokladık. Mutfak tartısıyla yarımşar kiloluk poşetler yapıp, poşetlerin havasını alarak dipfrize postaladık :)  Bizim için eğlenceli bir aktivite oldu kocamla :)
Dipfrize böyle konuyor ama nasıl pişiriliyor derseniz işte tarifi burada...Sevgiler...

Zeytinyağlı İç Bakla
Malzemeler:
Yarım kilo bakla
1 adet iri soğan
1 orta boy limon
1 kaşık un
2 su bardağı kaynar su
2 yemek kaşığı zeytinyağı
1 çay kaşığı şeker
tuz

Yapılışı:
Baklalarımızı yıkayarak süzülmeye bırakıyoruz
Zeytinyağını kızdırarak içine yemeklik doğradığımız soğanlarımızı atıyoruz
Soğanlar hafif pembeleşince baklalarımızı da tencereye atıyoruz.
Bakla ve soğanlar kavrulurken biz bir yerde un,limon ve suyu pürüzsüz hale getiriyoruz.
Soğanlar ve baklalar 5 dakika kavrulduktan sonra içerisine hazırladığımız karışımı döküyoruz.
Şeker ve tuzunu ekliyoruz.
Şöyle bir karıştırıyoruz.
Tencerede pişiriyorsak baklalar yumuşayana kadar pişiriyoruz. Suyu azalırsa su ekleyebilirsiniz.
Ben tefal clipso da pişirip, saatini 15 dakikaya ayarlıyorum. Kısa sürede sofraya nefis bir yemek çıkıyor :)
Servis önerisi: Üzerine dere otu serpiştirerek servis yapabilirsiniz. Ben hiç sevmem, almıyım :)

By Primarima'dan sürpriz...

Cumartesi gecesi yatmadan önce bugün hiç bakamadım bir instagrama göz atayım; öyle yatayım diye düşündüm. Instagramı bir açtım ve beni müthiş mutlu eden bir sürprizle karşılaştım :) Sevgili Ebru Hanım (Ebru Ceylan Çap), bana çok hoş bir sürpriz yapmış ve benim için bir hediye tasarlamış :) Fotoğraflı çok şık bir abajur... Görünce çok mutlu oldum gerçekten. Bu ürünü yeni tasarlamış ve ilkini de bizim düğün fotoğraflarımızı kullanarak yapmış :) Yorum olarak da "Tuğba hanıma sabri iyiliği güzel kalbi bloğunda yazdığı güzel yazısı için teşekkür etmenin en güzel yoludur bu sürpriz" yazmış... Aslında hiç bir şey olmamıştı ki... Sadece tepsim kargoda kırılmıştı ve hemen de yenisini göndermişlerdi. Sabretmem gereken hiç bir şey olmamıştı. Asıl bu kendisinin iyiliğinin ve güzel kalbinin göstergesi... Buradan kendisine ve ekibine çok teşekkür ediyorum. Ürün henüz benim elime ulaşmadığından dolayı gene Ebru Hanımın fotoğraflarını kullandım :)

Bu abajurumun gündüz görüntüsü
Bu da gece görüntüsü
Eğer beğendiyseniz ürünle ilgili daha detaylı bilgiyi gene bekarligavedapartisi sitesinden yada henüz oraya eklenmediyse oradaki telefon numaralarından öğrenebilirsiniz. Bu harika fikri kullanarak aynı zamanda kendi çocuğunuzun odasına onun fotoğraflarıyla da yaptırabilirsiniz. Bence harika olur. Herkese iyi haftalar diliyorum :)

12 Mart 2014 Çarşamba

Mutfakta geçen bir hafta sonu...

Başlıktan sanmayın ki şikayetçiyim :) Seviyorum ben mutfakta vakit geçirmeyi, değişik güzel şeyler denemeyi yapmayı. Bu hafta sonu hem cumartesi hem pazar misafirlerim vardı. Cumartesi gelenler misafir sayılmaz gerçi. Kuzenim, çocukları ve annemler bizdeydi. Sohbet ettik, çay içtik balkonda... Çayın yanına güzel birşeyler yapmaya çalıştım tabiki :) Menümde peynirli börek, tiramisu (tarif için tık tık), fellah köftesi, muzlu muffin ve annem diyette olduğu için bir takım buharda pişmiş sebze çeşitleri vardı :) Hepsi güzel olmuştu bence, gönül rahatlığıyla denemenizi tavsiye ederim :)
Ben bloğumda zaten denemeden ve güzel olduğunu görmeden hiç bir tarif vermiyorum. Önce kendim yapıyorum. Güzel olduysa sizinle paylaşıyorum :) Ama herkesin aynı özeni gösterdiğini malesef düşünmüyorum. Bazen bir şey yapmak istediğimde internette araştırıp bir tarif buluyorum yada bir tarif çok değişik geliyor onu denemek istiyorum. Deniyorum, her şeyi anlattığı gibi, anlattığı miktarlarda malzemelerle yapıyorum. Bir bakıyorum; benimki olmuyor. Çok sıvı oluyor, katı oluyor, tutmuyor. O zaman biraz sinirleniyorum doğrusu... Sonuç olarak ilk kez pasta yapmıyorum. Denediklerimin çoğu oluyor da o niye olmuyor anlayamıyorum. Ya denemeden ordan burdan buldukları tarifleri yazıyor insanlar yada kötü olsun diye malzemeyi falan eksik yazıyor...Doğrusu öyle düşünüyorum. O nedenle kendi tariflerimi çok özenli bir şekilde anlatmaya çalışıyorum ve denemediğim yada deneyipde bir şekilde beceremediğim tarifleri burada yazmıyorum...Tabiki bazen de insan bir şeyleri gözden kaçırabilir, direk de suçlamış gibi olmıyım :) Her neyse ben daha fazla uzatmadan bu hafta sonu yaptığım mamalarımın tariflerini vereyim :)

Peynirli Börek (Çıtır çıtır ve sigara böreği kıvamında bir börek)
3 yufka
Her bir yufkayı yağlamaya yetecek kadar tereyağ- sıvı yağ (1 çorba kaşığı tereyağ ve bir miktarda sıvı yağ koydum ben)
Damak tadınıza uygun peynir (Ben lor ve beyaz peynir karışımından yaptım)
Üzeri için bir yumurta sarısı

Bir yufkayı açıp yağlıyoruz. Yufkayı önce 4 e sonra her bir çeyreği 3 e bölüyoruz üçgen şeklinde. Yani.bir yufkadan 12 börek çıkıyor.
Sonra geniş yerlerine peynir koyup, sigara böreği gibi sarıyoruz.

Böreğinizi yapar yapmaz, dolapta bekletip ertesi gün, yada difrize koyup daha sonra pişirebilirsiniz.
Tek yapmanız gereken pişirmeden önce börekleri bir süzgeçle suya daldırıp çıkarmanız ve sularını süzdürmeniz. Daha sonra da yumurtanın sarısını sürüp yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizerek  fırına(Ben 200 derecede pişirdim) atmanız.
Difrize koyarsanız da, difrizden böreklerinizi çıkarıp suya sokup çıkardıktan sonra gene yumurta sürerek pişirebilirsiniz. Sigara böreği gibi çıtır çıtır oluyor hemde yağda kızarmadığı için hafif oluyor. Denemenizi öneririm. Ben de halamlarda yemiştim bu böreği ilk defa, çok beğenmiştim.

Muzlu Muffin
Kararmış ama tadı tam kıvamında buz dolabınızda kalmış muzlarınızı ne yapıyorsunuz? Ben bu hafta sonu dolabımda kalmış 2 muzu naapsam ki araştırması yaparken farkettim ki, hamarat ablalar teyzeler bunları çok güzel değerlendiriyorlar... Ben de nasıl değerlendirdiklerini inceledim ve daha önce de hiç bir muffin tarifi denemediğim için merak ederek muzlu muffin tarifini seçtim. Bildiğim kadarıyla muffin keke göre daha hafif oluyor. Yumuşacık, sünger gibi oluyor. Deneyince de farkettim ki keke göre hem aynı zorlukta hem de daha lezzetli. Belki bundan sonra benim mutfağımda muffin kekin pabucunu dama atar :) Tarif gerçekten güzel oldu. Ancak hamur birazcık akışkan o nedenle sert muffin kalıpları kullanmanızı öneririm. Benim gibi tantitoniden tamamen süsüne bakıp da kağıdı incecik olan kek kağıtlarından alırsanız bazı keklerinizi kağıt taşıyamadığı için yamuk olabilir. Şu karton gibi olan sert muffin kağıtlarından yada şu teflon kalıplardan kullanırsanız görsel olarak da süper bir sonuç elde edebilirsiniz... Resimde benim ince kağıtlarımla pişmiş yamuk ama leziz keklerimin resimini görebilirsiniz :) İşte tarifi aşağıda... Afiyet olsun...
Malzemeler:
2 adet olgun muz (Küçük yerli muzsa 4 tane kullanabilirsiniz)
1 yumurta
yarım su bardağı toz şeker
yarım su bardağı süt
yarım su bardağı sıvı yağ
1,5 su bardağı un
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
1 çay kaşığı tarçın
İrice kıyılmış ceviz içi (ben yarım ila bir su bardağı arası koydum)

Yapılışı:

Muffin yapılırken dikkat etmek gereken iki şey varmış:
Birincisi mikser kullanmamak ve malzemeleri kaşıkla karıştırmak. Ancak çok karıştırmamalıyız. Sadece birbirine girişecek kadar :)
İkincisi ise katı ve sıvı malzemeleri ayrı kaplarda karıştırıp daha sonra birbirleriyle karışırmalıyız.
Gelelim yapılışına :)

Bir kaba un,tarçın, vanilya, kabartma tozu ve ceviz içini koyalım ve karıştıralım.
Muzlarımızı çatal yardımıyla ezerek püre haline getirelim.
Yumurtayı ayrı bir yerde çırparak muzlara ekleyelim.
Şeker, Süt ve Yağı da muzların olduğu kaba koyalım ve kaşıkla malzemeleri birbirine karıştıralım (Çok karıştırmak yok.)
Sonra unlu karışımımızın ortasını açıp ortasına sıvı karışımımızı boşaltalım ve kaşıkla malzemeler birbirine şöyle bir karışana ve unu yedirene kadar karıştıralım.
Daha sonra sert muffin kalıplarımıza üzerlerinde bir parmak boşluk kalacak şekilde döküp, önceden 180 derecede ısıttığımız fırında yaklaşık 25-30 dakika pişirelim. Boşluk önemli çünkü çok kabardığı için taşıyor...
Muffinler piştiğinde yumuşak oluyor. Pişmediğini düşünmeyin ve hemen bir kürdan batırarak içinin çok güzel pişmiş olduğunu görün :)
Bu kolay ve nefis lezzeti mutlaka denemenizi öneririm. Çok güzel kabarıyor. Afiyet olsun.
NOT: Daha sonra sert kalıpları kullanarak yaptığım nefis muffinlerimin süper görüntüsü de aşağıda :) Bu denememde içerisine bitter çikolata parçacıkları da koymuştum :)

Fellah Köftesi
Malzemeler:
2 bardak ince bulgur
1 bardak un
1 bardak kaynar su
1 yumurta
1 kaşık biber salçası (domates biber karışık da olabilir)
kimyon, nane, karabiber, pulbiber
tuz
Sosu için:
1 kaşık domates, 1 kaşık biber salçası
Zeytin yağı
8-9 diş sarımsak

Servis önerisi (Üzeri için):
Sarımsaklı yoğurt
Sumak
Nane
Pul biber

Yoğurma kabınıza iki bardak ince bulguru ,baharatları koyun ve şöyle bir harmanladıktan sonra 1 bardak kaynar suyu dökün. Kabın ağzını kapatıp, bulgurların yumuşaması için 10 dakika bekleyin.
10 dakika sonra yumuşamış bulgurumuzun ortasını açıp, salça,tuz ve unu ekleyin. Elinizi soğuk suyla ıslatıp yoğurun. İyice karışınca yumurtayı da kırın. Çok güzel bir şekilde iyice yoğurun. Yoğurmak önemli. Tüm malzemeler güzelce birbirine karışmalı. Yoğururken suyunun az geldiğini düşünürseniz, ara ara çok az sıcak su dökebilirsiniz. Ben bir miktar ekledim. Ancak yavaş yavaş fazla olmadığından emin olarak. Zaten karışım top halini almaya bütünleşmeye başlıyor (hamur gibi).
Daha sonra yoğurduğunuz karışımdan ufak parçalar kopararak yuvarlayın ve ortasına serçe parmağınızla bastırın. Un serpilmiş tepsiye şekil verdiğiniz köftelerinizi koyun. Şekil verirken elinizi arada sırada suya batırırsanız daha güzel şekil verirsiniz.
Şekil verme işlemi bittikten sonra köftelerinizin iyice una bulandığından emin olun.
Bu aşamada köftelerinizi dipfrize koyarak, ani misafirleriniz geldiğinde pratikçe ikram edebilirsiniz :)
Tencerede köfteleri haşlamanıza yetecek kadar suyu kaynatın. Kaynayınca içerisine köfteleri şekillerini bozmadan koyun.
Bu arada genişçe bir tavada zeytinyağında incecik doğranmış sarımsaklarınızı iki dakika kadar kavurun. İçerisine salçayı ekleyin ve salçanızı da yağda güzelce kavurun.
Bu esnada kaynar suda haşlanmakta (Çok haşlanmamalı 8 dakika falan) olan köftelerimizi bir delikli kaşık yardımıyla kavrulan salçalı yağa alalım. Ve içerisine haşlama suyundan bir kepçe kadar ekleyelim. Çok karıştırmayın. Yoksa köftelerinizin şekli bozulur. Bazen hafifçe tavanızı sallayın yeterli. Beş dakika sonra yayvan bir tabağa köftelerinizi alın ve tavada kalmış salçalı sosunuzu köftelerin üzerine dökün.
Tabaklara ikram edereken üzerine sarımsaklı yoğurt sumak, pul biber ve nane ile servis yapabilirsiniz. Ben de bu köfteyi Antepli bir komşumuzdan öğrenmiştim. Yapılışı biraz zahmetli gibi görünse de benim için tek zorluğu sabırla tüm köftelere şekil vermek :) Denemenizi öneririm. O kadar zor olmadığını göreceksiniz. Sevgiler...

Portakallı Sos
Gelelim beni bu hafta sonu sinirlendiren ve yukarıdaki insanlar doğru dürüst tarifler vermiyor dedirten tarife :) Tabiki bu tarifi sizinle paylaşmayacağım. Instagramda gördüğüm ve görüntüsü çok hoşum giden irmikli muhallebi diye bir şey paylaşmıştı birisi. malzemeleri hoşuma gitti. Labne peyniri falan da koymuştu. Güzel olacağını düşünüp denedim. Aslında güzel oldu :) Ama bayanın verdiği tarifle değil. bayanın verdiği tarifi uyguladığımda muhallebim bildiğiniz kremalı çorba kıvamında yani çok duru oldu. Ben de gıcık oldum ve sonradan bir miktar irmik katarak tekrar pişirmeye ve koyulaştırmaya çalıştım. Koyulaştı da tadı da güzeldi. Ancak sonuç olarak tarif tutmadı. O nedenle sizlerle bu muhallebinin tarifini paylaşmak istemiyorum. Bu bayan çilekli yapmıştı. Ama ben mevsime uygun olsun diye portakallı sosla denemek istedim. Portakallı sos nasıl yapılır diye araştırdığımda ise bu tarifi buldum. Gerçekten çok güzel oldu. Muhallebiye çok güzel bir tat kattı. Ben de bunu sütlü tatlılara, pastalara mutlaka kullanmalıyım diye düşündüm. Siz de sütlü tatlı yada cheesecake gibi pastalarınızın yanında jöle yada hazır soslar yerine bu sağlıklı sosu deneyebilirsiniz. Afiyet olsun :)
Malzemeler:
2 portakal
1 tatlı kaşığı nişasta
3 çorba kaşığı şeker (tepeleme koymayın. Normal koyun)

Yapılışı:
Portakalları yıkayarak birinin kabuklarını rendeleyin. Portakalları sıkın.
Portakal suyunu, nişastayı,şekeri ve rendelenmiş portakal kabuğunu bir tencerede kaynayana kadar karıştırarak pişirin.
2-3 dakikada kaynayarak karıştırarak pişirin.
Soğuyunca istediğiniz tatlınızda sos olarak kullanın.
Afiye olsun :)

4 Mart 2014 Salı

Küçük ağaççıklarım :)

Bloğumu takip edenler bilirler bir meşe palamudu tohumu bulmamla başlayan bitki aşkımı :) (Bknz: ilk halleri) Ofisimde yaptığım bahçemin son halini görmek ister misiniz?
Sonuç:
Ektiğim 3 ceviz de çıktı. Kocaman yapraklılar cevizlerim...
Sümbülümün 3 ü de açtı :)
4 meşem çıktı :)
3 meşemden hala daha tık yok :(
Son anda ektiğim kestanem çıktı :)
2 kaktüsüm hala bıdık bıdık duruyorlar :)
Ama baktım artık bardaklar onlara dar geliyor. Büyüyemiyorlar. Hepsini daha geniş saksılara aldım bugün ofis arkadaşlarımla:) Bir nevi ağaç dikme etkinliği yaptık sabah sabah :) Gelecek bahara kadar saksıda durutucam. Gelecek bahar dikicem onları :) Sonra gene yetiştiricem yenilerini. Çok sevdim ben bu işi :) İlerde balkonumda bir sürü çiçek olacak kesinlikle. Renk renk...Çeşit çeşit...Bundan eminim :) İşte bu da çiçeklerimin geniş saksılarındaki mutlu halleri...
Bu arada bu hafta sonu İzmir'deydik. Urla'da gezdiğim bir seraya adeta hayran kaldım. İçim gitti. Benim olsaydı dedim. Zor çıktım :) Dayanamadım bir lale bir nergis aldım. Bir de çok güzel bir fincan saksı. Uçakla getirmek zor oldu ama sağ salim geldiler gene de. Onları işe getirmedim. Mutfak masamda duruyorlar şimdilik :) Bu meleği de Nesrin anne de gördüm, hoşuma gitti. O da verdi sağolsun. Yatak odasında abajurun yanında kitap okuyor şu esnalarda :)

Üstünel Köftecisi

Üstünel Köftecisi İskitler'de bir sanayi köftecisi. Her ne kadar sanayide olsa ve bulunduğu bina eski olsa da içerisi minik masa ve sandalyelerle oldukça şirin bir yer olmuş bence :) Garsonları çok iyi, kibar...Servis hızlı ve gayet temiz. İlk  önce masanızı taze taze marullar, icebergler, salatalıklar, turp, roka, tere, nane, taze soğan ve buraya yazmayı unutmuş olabileceğim mis gibi otlarla kaplıyor :) Sonra pişmiş sarımsaklar, kuru soğan, közlenmiş biber, közlenmiş domates getiriyorlar. Mis kokulu ufak cherry domatesler harika... Sonra yanına ne kadar köfte istediğinizi ve içeceğinizi söylüyorsunuz ve kendinizi taptaze salatanın büyüsüne kaptırıyorsunuz :) Ben çok beğendim. Fiyat olarak da yaklaşık kişi başı 18 TL falan tutuyor. Yeri her ne kadar sapa olsa da gitmeye değer bir yer. Bir hafta sonu öğleden sonra uğramanızı ve kendinizi bu şirin mekanda mutlu etmenizi öneririm :) Akşamları son servisi 19:30 da yapıyorlar. Sonra yemeğe devam edebilirsiniz ama 19:30 dan sonra sipariş veremezsiniz. Dün biz evden 19:15 te çıktık. Telefon ettik mekana, siz koyun köfteleri biz geliyoruz dedik; gittik. Ben iş arkadaşlarımla gitmiştim ama Güneş'i de götürmek istedim. Şimdi sıra diğer aile fertlerinde...Afiyet olsun.
Bir de çıkarken bize Eyüp Sabri Tuncer'in 5 li kolonyalı mendil kutularından verdiler. Bu da hiç bir mekanda görmediğim on numara bir hareket bence :) Genelde bu kolonyalı mendiller çok kıymetlidir, sayıyla verilir. İkincisi verilirken eller titrer :)