5 Eylül 2013 Perşembe

Küçük Bir Karadeniz Kaçamağı - 1

Biz bu hafta 30 Ağustosun Cumaya denk gelmesini de fırsat bilerek kısa bir karadeniz turu yaptık. Tur programını bir turdan kopya çekerek oluşturdum :) Elimizden geldiğince uyduk. Hatta fazlasını bile yaptık :) Turumuzun rotası Kastamonu, Sinop, Erfelek Şelaleleri, Ayancık ve İnebolu idi. Ama biz tur programının biraz dışına taşınca İnebolu'ya gidemedik. Vakit yetmedi :)
Bu yazımda sadece turumuzun Kastamonu kısmını anlatayım. Zira yazının uzunluğundan okumadan kaçarsınız diye korkuyorum :)
Cuma öğlen yola çıktık. Rotamız Kastamonu idi. Kastamonu neredeyse hep tarihi binalardan oluşmuş, yeşil, küçük şirin bir şehir. Kastamonu'da  ilk durağımız şehrin girişine yakın Mimar Vedat Tek Kültür ve Sanat Merkezi oldu. Güzel ve bakımlı bir yeşil alan içerisinde yer alan çeşitli eski binaları irili ufaklı müzeler yapmışlar.
Mimar Vedat Tek Kültür ve Sanat Merkezi içerisinde Cumhuriyet Evi ve Silah Müzesi, Dantel Müzesi, Şapka Müzesi, Atatürk Sergi Salonu, Bebek Evi gibi müzeler var. Ama kimisi kapalıydı. Birazını o nedenle gezemedik. Bir de aşağıdaki gibi değişik tahta heykeller vardı bahçede.

 Bunlarda oyuncak müzesinden bebekler...



Bahçede çok güzel, kabartmalı, büyük, Atatürk'ün Türk halkı ile ilgili söylediği sözleri anlatan panolar vardı. Panoları çok beğendim. Gerçekten çok güzellerdi. Bunlarda sizin için seçtiklerim:



Bir sonraki durağımız Liva Paşa Konağı Müzesi idi. Burası da klasik bir eski konak ve içerisinde eski eşyaların da sergilendiği bir müzeydi.
Daha sonra Vedat Milor'un Kastamonu'ya gelerek beş yıldız verdiği Hanedan diye bir yerde pastırmalı ekmek yedik. Ben şahsen pek beğenmedim.Kastamonu'nun etli ve pastırmalı ekmeği bir de simit tiridi diye bir yemeği meşhur. Hanedan'da çay içme faslına geçince oraya yakın bir dükkandan Kastamonu'nun çekme helvasından alarak çayımızı tatlandırdık :)
Yemeğimizin ardından Nasrullah Camii, Münire Medresesi El Sanatları Merkezi'ni gezip Kastamonu magnetimizi aldık ve küçük bir kahve molası verdik :) Bu arada hafif yağmur başladı. Ama biz yılmadık :) Gezmeye devam ettik.
 
 
Saat kulesine çıkıp şehre tepeden bakmaya karar verdik. Mesela burası tur programımızda yoktu. Ama biz buraya kadar geldik madem, çıkalım dedik. Buraya çıkarken geniş bir meydanda Kurtuluş savaşını anlatan çok güzel bir heykel gördük. Heykel 360 derece bir heykeldi :) Yani nasıl anlatsam her yönü başka bir mesaj veriyor ve çok etkileyiciyi. Bu şu ana kadar benim hayatımda gördüğüm en güzel heykeldi diyebilirim. Sırf bu heykeli görmek için Kastamonu'ya gitmeye değerdi. Biliyorsunuz Kastamonu kurtuluş savaşında en çok şehit veren illerden birisi. Bu olay şehrin tamamına gerek şehirleşme gerekse düşünce tarzı olarak hakim olmuş. Bu nedenle Kastamonu'yu takdir ettim ve tarihine bu kadar bağlı olduğu için çok duygulandım. Tamda gününde gitmişiz diye düşündüm bir de.





Eski binaların arasından yokuş yukarı tırmanarak Saat kulesine çıktık. Kastamonu'yu yukarıdan seyrettik. Şehrin bir kısmı hala şu meşhur Kastamonu evlerinden oluşuyor. Ama iri yağmur damlaları tepemize inmeye başlayınca, oradaki kafeye oturup yağmurun dinmesini bekledik. Ama ne yağmur. Dinmek de bilmiyor. Neyse dedik Allah'tan dışarıda yakalanmadık, yoksa beş dakikada sırılsıklamdık. Yağmurun dinmesini bekledik ve çay içerek keyfini çıkardık.
Yağmur dinince buraya kadar gelmişken bir tirit yemeden gitmeyelim dedik ve bir porsiyon tiriti Güneş'le paylaştık. Ama ne yazık ki Kastamonu yemek konusunda beni hayal kırıklığına uğrattı. Tiriti hiç beğenmedim. Susamsız simidi et suyuyla ıslatmışlar. Üzerine sarımsaklı yoğurt ve kıyma. Böyle bir yemekmiş Kastamonu simit tiridi. Ama orada asıl bir tiritci varmış. Lokantanın ismi yokmuş. Yılanlı sokakta neredeyse bir asırdır tirit yapıyorlarmış. Ama ne yazık ki bu lokantada tirit mevsimsel yapılırmış! Biz mevsimine denk gelemedik . Belki de oranın tiridi gerçekten çok güzeldir. Biz Münire Sultan Sofrası diye bir yerde yedik.
Küçük Kastamonu gezimizin ardından Sinop'a, Mola Otel'e doğru yola çıktık. Sağnak yağmur eşliğinde Sinop'a doğru yol alırken keşke hava kararmasaydı da şu geçtiğimiz güzelim ormanları güzelce görebilseydik diye düşündük...

2 yorum:

  1. Tubiscim, Kastamonu'ya hic gitmedim, ilginc gorunuyor gercekten. Heykeli gercekten ben de begendim. Kastamonu'nun en cok sehit veren illerden oldugunu da bilmiyordum. 30 agustosta gezmek icin gercekten guzel bir sehirmis. Bir de su saat kuleli resim ne kadar guzel gorunuyor! Kartpostal gibi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında gezi amacımız Kastamonu değildi de. Sinop'a giderken içinden geçiliyormuş. Görelim hazır geçiyorken dedik :) Güzeldi gerçekten

      Sil