6 Mayıs 2013 Pazartesi

En son nerede kalmıştık :)

En son nerde kalmıştık? Sanırım bavul hazırlama kısmında :) Bavullarımızı aldık ve Çeşme'de eşimin ailesi ile güzel bir haftasonu geçirdik.


 



Cuma akşamı herzamanki gibi eşimin ailesi bizi havaalanından aldı. Hepbirlikte gene Güzelbahçe'deki Reis Restorana gittik. Bu sefer hem artık havalar geç karardığı için hava aydınlık, hemde masamız deniz kenarındaydı.










Ben bu kez balık yemek istemedim. Kalamar ve midye dolma yedim. Yemekten sonra kalktık Çeşme'ye geldik.







Ertesi gün kalkınca balkonda güzel bir kahvaltı ettik. Sonra hep beraber paşa limanına gittik. Orda taşların üzerinde takılan yengeci farketmemle gidip kıyıda oturmam bir oldu :)


 
Sonra ılıca plajına gittik. Genede baya insan vardı. Kumların üstüne yattım, yüzdüm, yüzdüm... Çok özlemişim. Bu arada kayınvalidemin paletlerini giymiştim. Hayatımda ilk defa palet kullanan ben bunun ne kadar güzel bir şey olduğunu 30 yaşında farketmenin üzüntüsü içindeyim :(
 
 
Acıkınca plaja yakın Urla Katmercisi denen küçük bir yere gittik. Ben kızarmış hamur pek sevmiyorum. O yüzden benim tarzım olan bir yemek değildi. Ancak genede güzeldi. Siz seviyorsanız denemelisiniz bence. Bir de burda çok güzel lokma tatlısı yapılıyor. Ayranı da çok nefis; kendileri yapıyorlar.
 
 
 



Sonra Alaçatı pazarına gittik. Oradan çok sevdiğim ancak Ankara'da bulamadığım deniz börülcesi aldım. Bakalım bu akşam yapıp difrize koymayı planlıyorum :) Difrize konur mu bilmiyorum. Umarım olur. Onları taa İzmir'den taşıdım. Orada gezdik; alışveriş yaptık; eve geldik.






Gece mangal yaktık. Sonra biz eşimle birlikte Alaçatı'ya gezmeye gittik. Alaçatı çok kalabalıktı . Çok toktum ancak tadına bakmak için bir top sakızlı dondurma alıp eşimle yedik. Benim hoşuma gitti. Alaçatı' da bir antikacı var. Alaçatı' ya her gittiğimde oraya gidip dükkanı kurcalıyorum. Herşey karman çorman ama gerçekten çok güzel şeyler var. İki küpe, 3 tanede yüzük aldım. Belki burada da paylaşırım.



Ertesi gün biricik arkadaşım Özgüç gelecekti annesi ve kızkardeşi Ezgiş ile :) Ama onun öncesinde Güneş'in amcası gil süpriz yaparak ziyarete geldiler. Önceden program yapmıştık Özgüç ile. Birlikte Şifne Termal Otele gittik. Bu otel tam böyle havalar için. Denizin henüz tam ısınamadığı, biraz yüzünce uuu içim üşüdü dediğiniz havalar için. Çünkü birde otelin termal havuzlardan oluşan açık ve kapalı bölümleri var. Asıl güzellik bu havuzlardaki suyun kaynak suyu olması, hergün havuzların tam boşaltılıp ertesi gün tekrar doldurulması ve gün boyunca da havuz sularının devir daim etmesi. Hiç bir otelde böyle temiz havuz bulamazsınız. Denizi de güzel. Hemde bu termal suları nedeniyle de kısmen daha ılık. Dibi kum. Gün boyu bir denizde bir havuzda yüzdük durduk. Özgüçle sohbet ettik. Belki gitmeyi düşünürseniz kişi başı günü birlik giriş 20 TL. Ben bu otelde kalmadım; odaları nasıldır bilemem.  Aşağıda otelin 2 açık termal havuzundan bir görünüm.


Sonra da tabi kumru yemeden olmazdı. Özgüçlerle beraber Ilıca deniz kıyısındaki Kumrucu Şevki'ye gittik. Güzel sohbet eşliğinde kumrularımızı patates kızartmasıyla yedik.


Akşam hıdırellez olduğu için Çeşme merkezde bir eğlence varmı gidip bakalım dedik. Hiç bir şey yoktu. Tek kutlama Galatasaraylı insanların şampiyonluk kutlamasıydı :) Sonra da eve döndük hemen yattık.Aslında gül dalına dilek bağlamak istemiştim. Ama zaten çok yorulmuştum; babam da dilek dilemek istiyorsanız dua edin yeter deyince iyice üşendim.

 
Şimdi buracaktan dilesem dileklerimi olmazmı....


Sabah çok erken saatte uçağa binerek Ankara'ya döndük. Şu anda çok uykusuzum. Akşam olsa da evime gidip uyusam derdindeyim :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder