23 Aralık 2013 Pazartesi

Sürmeli Otel & Divan İstanbul City

Geçen hafta iş nedeniyle gene İstanbul'daydım. Ama genellikle mesaiyle geçen İstanbul, havanında soğuk olmasından dolayı ve çalıştığımız yerin insan kalabalığından yürünmeyen, gökdelen ve köprülerden gökyüzü görünmeyen, egzoz dumanından nefes alınmayan Mecidiyeköy'de olmasıyla nedense tiksinti verdi bu sefer...Bir daha kendime iyi ki çalışmak için bu şehri seçmemişim diye Aferin dedim :) Kim ne derse desin ben Ankara'yı seviyorum. Ankara'nın bu düzenini, büyük bir şehir olmasına rağmen çok trafiğe girmediğim için eve erken gelip evimde yemek yapabilmeyi, büyük şehir olması nedeniyle sunabildiği bir çok aktiviteyi, evime gelip sonra tiyatroya sinemaya yetişebilip izlemeyi, kışını, karını seviyorum Ankara'nın. İzmir bile dağınık, bakımsız görünüyor gözüme tüm güzelliğine rağmen :) Neyse sevdiğim yerde yaşamak güzel öyle değil mi? Ne anlatıyordum gene nerelere saptım gittim :)
Konumuza gelecek olursam geçen hafta işimize yakın olsun diye gene MecidiyeKöy'de bir otel ayarladık. Divan İstanbul City... Tam o kara kışa soğuğa denk geldi uçuşumuz. Tüm uçaklar iptal oldu, ertelendi ama bizimki tam zamanında uçuverdi. Otelimize de kolayca geldik. Hiç trafik yoktu. Tam otele erkenden ulaşabilmemizin ve yollarda hiç rezil olmadan gelebilmemizin verdiği mutlulukla arkadaşım "Hiç aksilik çıkmadı ne güzel. İşlerimizde böyle olur inşallah" demesiyle otel görevlisinden "Efendim size vereceğimiz odaların bulunduğu katı su bastı. Sizi bu akşam başka bir otelde ağırlayalım. Yarın başka katta boşalan odalarımız var. Size onları verelim" demesi bir oldu diyebilirim :) Bizi bir geceliğine hemen arka taraftaki Sürmeli Otel'de ağırladılar. Beş yıldızlı olan Sürmeli Otel Ankara Sıhıye'de kine göre yaklaşık 20 kat daha süperdi diyebilirim :) Her ne kadar eşyaları biraz demode kalsa da (ki bu umurumda bile değil :) ) yeni restore ettikleri için otel hem çok temiz hem de güzel görünüyordu. Odayla ilgili hiç bir sorun yaşamadım ve bu bir gecelik konaklamamı deliksiz bir uykuyla geçirerek ertesi gün Divan Otele geçtim. Sürmeli Otel'i iş için Mecidiyeköy'de kalmak zorunda kalanlara öneririm. Dedeman'a vereceğiniz paranın kim bilir kaç katı azını verirsiniz bilemem ama Dedeman'dan 100 kat daha iyi bir yerde kalacağınız garanti.
İnşallah bu Divan otelde burası gibidir diye korkarak bu otelden ayrıldık. Divan oteldeki odamın kapısını açtığımda modern ama çok şirin bir odayla karşılaştım :) Su basmasından dolayı otel müdüründen gelen bir not ve çok süper bir meyve tabağı ve lokumlu özür de cabası :) Meyve tabağı gerçekten güzeldi. İtiraf ediyorum hiç tadına bakmadığım altın çilek bile vardı.Ne diyelim sağ olsunlar sayelerinde bir yemiş olduk :) Bir de hayatımda ilk defa gördüğüm bir meyve vardı. Mandalina desen mandalina değil garip bir şey. Sonra arkadaşlarıma sordum meğer onun ismi Kamkat' mış. Kabuğuyla yeniyormuş. Böyle değişik bir şey :) Güneş'e anlattım, o da görmemiş, merak etti. Ankara'da Real'e falan baktım ama bulamadım. Bulsam bir yerlerden kocacıma da alacağım :) Var mı gören Ankara'da Kamkat?
Aynı zamanda Divan otelin çok güzel de bir kahvaltısı var. Temiz bir otel. Bu oteli Sürmeli'den daha fazla tavsiye ederim:) İstanbul'da tek iyi şey, pazar gününü saymassam (arkadaşlarımla geçirdim) bu kibar ve saygılı insanların çalıştığı bu oteldi. Tek bir sorunu var o da klimalarından sürekli su sesi gelmesi. Onu da hallederlerse tam süper bir yer olacak bence :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder